Bilim insanlarına göre, son 20 yılda okyanusların beşte biri karardı. Işığın derinlere ulaşamadığı bu değişim, deniz yaşamını ve küresel ekosistemleri tehdit ediyor. Fotik zonun daralması, hem deniz canlıları hem de insanlar için ciddi sonuçlar doğurabilir.
Son 20 yılda, dünyanın yüzeyinin %70’ini kaplayan okyanusların beşte birinde kararma tespit edildi. Araştırmacılar, bu değişimin okyanusun ışık geçiren yüzey katmanlarında (fotik zon) gerçekleştiğini ve bu alanların giderek derinliğini kaybettiğini belirtiyor. Fotik zon, deniz canlılarının %90’ının yaşadığı alan olarak biliniyor.
Araştırmanın ortak yazarlarından, Plymouth Deniz Laboratuvarı’ndan deniz biyokimyası uzmanı Dr. Tim Smyth, bazı bölgelerde fotik zonun 50 metre kadar sığlaştığını söyledi.
Bu da ışığa bağımlı türlerin yüzeye daha yakın yaşamak zorunda kalacağı ve besin rekabetinin artacağı anlamına geliyor. Smyth’e göre bu durum, deniz ekosistemlerinde köklü değişikliklere yol açabilir.
DENİZ YAŞAMI KADAR İNSANLAR DA ETKİLENEBİLİR
Fotik zonun daralması yalnızca deniz canlılarını değil, aynı zamanda gıda, ulaşım ve rekreasyon gibi alanlarda okyanusa bağımlı olan insan yaşamını da etkileyebilir.
Küçük av türlerinin (örneğin karides, ton balığı) dağılımı değişebilir, avcı türler kıyıya daha yakın bölgelere kayabilir. Zaten iklim değişikliği nedeniyle köpekbalıkları gibi türlerin sahillere yaklaştığı tespit edilmişti.
NASA’nın Ocean Color Web uydusundan elde edilen verilerle geliştirilen algoritmalar, küresel okyanusu 9 kilometrelik piksel parçalarına ayırarak fotik zon derinliğindeki değişimleri ölçtü.
Okyanusun %9,3’lük kısmında fotik zonun derinliği 50 metreden fazla azaldı. %2,6’sında ise bu azalma 100 metreyi buldu. Buna karşın, aynı dönemde okyanusun yaklaşık %10’luk bir kısmında ise hafif parlama (aydınlanma) gözlemlendi.
KARARMANIN NEDENLERİ NELER?
Araştırmaya göre bu kararmanın nedenleri arasında:
En dramatik değişimler Florida açıklarındaki Gulf Stream’in üst kısmında, Baltık Denizi’nde ve kutup bölgelerinde tespit edildi.
Kararmada etkili olan faktörlerden biri de fitoplanktonların artışı. Bu mikroskobik deniz yosunları suyu bulanıklaştırarak ışık geçişini engelliyor. Özellikle kuzey Avrupa’yı çevreleyen Baltık Denizi’nde kararmanın yaygın olduğu görülüyor.
“BU SADECE RENK DEĞİŞİMİ DEĞİL, YAŞAM ALANI KAYBI”
Araştırmanın başyazarı Dr. Thomas Davies, “Okyanus yüzeyinin rengi değişti, evet. Ama biz artık bunun yalnızca görsel bir değişim değil, aynı zamanda ışığa bağımlı canlıların yaşadığı alanın fiilen küçüldüğüne dair elimizde kanıt olduğunu biliyoruz” dedi.
Davies ayrıca, “Okyanus sadece balık değil; oksijen, iklimle mücadele ve gezegenin genel sağlığı açısından da yaşamsal öneme sahip. Bu nedenle bu bulgular ciddi endişe kaynağıdır” ifadelerini kullandı.