TBMM Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Safevi Devleti kurucusu Şah İsmail’e karşı ifadeleri tepkilere neden oldu. Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı’ndan “Tarihsel yaralar üzerinden siyaset yapılamaz. Türkiye laik bir cumhuriyettir” açıklaması yapılarak Kurtulmuş istifaya davet edildi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş; Şırnak Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Şırnak Sivil Toplum Buluşması” etkinliğinde kullandığı “Anadolu topraklarını baştan aşağı zulümle inleten Şah İsmail’e karşı, Yavuz Sultan Selim ile İdris-i Bitlisi’nin yapmış olduğu ittifak, Anadolu’daki Müslüman toplulukların birlikte var olmasına neden olmuştur” ifadeleri tepkilere neden oldu.
Kurtulmuş’un açıklamasına ilişkin Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı yazılı açıklamayla tepki gösterdi.
“TARİHSEL OLARAK SORUNLUDUR”
Vakıfın açıklamasında; “Türkiye Cumhuriyeti, laiklik ilkesini temel alarak tüm inançlara eşit mesafede duran bir devlet olarak kurulmuştur. Bu ilkenin özü; her yurttaşın inancından, mezhebinden ya da kimliğinden dolayı ayrımcılığa uğramadan özgür ve eşit biçimde yaşamasını güvence altına almaktır. Ancak Kurtulmuş’un açıklamaları bu ilkenin ruhuna aykırı, toplumsal barışa ise zarar verici niteliktedir. Sayın Kurtulmuş’un, 1514 Çaldıran Savaşı’nı ‘Anadolu topraklarını zulümle inleten Şah İsmail’e karşı bir büyük ittifak’ olarak nitelemesi ve bu savaşı ‘Müslüman toplulukların başını daha dik tutmasına’ vesile olmuş bir gelişme gibi sunması, tarihsel olarak hem sorunludur hem de Alevi yurttaşlarımızın derin travmalarını görmezden gelen, hatta meşrulaştıran bir zihniyeti yansıtmaktadır” denildi.
LAİKLİK HİÇBİR MEZHEBİN KAMUDA ÜSTÜNLÜK KURMAMASIDIR”
1514 Çaldıran Savaşı’nın siyasi ve mezhepsel iktidar mücadelesinin kanlı bir örneği olduğunun vurgulandığı açıklamada; “Yavuz Sultan Selim döneminde on binlerce Alevi’nin katledildiği, ‘fitne’ yaftasıyla ötekileştirildiği tarihsel bir gerçekliktir. Bu gerçeği bugün hâlâ bir ‘zafer’ gibi sunmak, geçmişin yaralarını yeniden kanatmak ve toplumsal birlikteliği zedelemek anlamına gelir. Aleviler bu ülkenin eşit yurttaşlarıdır. Türkiye’nin kurucu iradesi, hiçbir inanç ya da mezhebi üstün kılmaksızın, tüm yurttaşların eşitliğini esas almıştır. Laiklik, yalnızca din ve devlet işlerinin ayrılması değil, aynı zamanda hiçbir mezhebin kamusal alanda siyasi üstünlük kurmasına izin verilmemesi demektir. Alevilik bu toprakların en kadim inanç sistemlerinden biridir. Alevi yurttaşlar yüzyıllardır bu ülkenin kültürüne, düşünce hayatına, siyaset ve emeğine katkı sunmuştur. Onlara yönelik tarihsel zulmü yok saymak ya da yeniden üretmek kabul edilemez” ifadeleri kullanıldı.
KURTULMUŞ’A İSTİFA ÇAĞRISI
“Bu açıklamalar, Gazi Meclis’in en üst makamında oturan bir kişi tarafından yapılması nedeniyle devletin kurumsal duruşunu da zedelemektedir” denilen açıklamada; “Bu nedenle Türkiye’deki tüm demokratik kurumları ve laikliği savunan vicdan sahibi yurttaşları, bu ayrımcı zihniyete karşı ses yükseltmeye davet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bir mezhebin ya da inancın devleti değildir. Bu ülkenin geleceği, geçmişin kanlı sayfalarını açmakla değil; eşitlik, adalet ve barış temelinde birlikte yaşama iradesiyle kurulacaktır. Biz Aleviler yalnız değiliz. Bu ülkenin laik demokratik yapısını savunan her vicdanlı yurttaşın, eşit yurttaşlık mücadelemizin yanında olduğunu biliyoruz. Gazi Meclis’in en üst makamında oturan Kurtulmuş’u bu karanlık ve ayrıştırıcı açıklamaları nedeniyle kınıyor; kendisini Alevi toplumundan derhal özür dilemeye ve görevinden istifa etmeye çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.