Ankara’da gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 17 Kasım prestijiyle Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) hesaplarının 640 milyar lira azalarak 2 trilyon 768 milyar liraya gerilediğini belirterek, “KKM uygulamaya girdiği gün için gereksinimdi.
Aşamalı bir biçimde buradan çıkıyoruz. Ani bir biçimde KKM’yi bitirme üzere bir perspektifimiz yok” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara’da Anadolu Yayıncılar Derneği’ne konuk oldu. Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) ile ilgili konuşan Yılmaz, 17 Kasım prestijiyle hesapların 640 milyar lira azalarak 2 trilyon 768 milyar lira olduğunu belirtti. Yılmaz, “Kur muhafazalı mevduat, uygulamaya girdiği gün için gereksinimdi. O günlerde devreye girmeseydi üstlendiğimiz maliyet daha yüksek olabilirdi.
Geçici bir adım olarak görüldü ve o bahiste yasal düzenleme de süreksiz yapıldı. Kademeli bir formda buradan çıkıyoruz. Bunu da döviz piyasasında sorun yaratmadan gerçekleştiriyoruz. Ani bir biçimde KKM’yi bitirme üzere bir perspektifimiz yok. KKM uzun vadede, kamuya yük oluşturmayan bir biçimde finans sistemimiz içinde bir enstrüman olabilir” formunda konuştu.
İhracat yapan KOBİ’lere vergi avantajı geliyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, muhakkak alanlara kredi veren bankaların teşvik edileceğini kaydetti. Yılmaz şunları söyledi: “Merkez Bankası, çalışmaları son basamağa getirdi. Aşikâr alanlara kredi veren bankalar, düzenlemelerle teşvik edilecek. Örneğin teknoloji yatırımları yahut toplumsal alanlara kredi veren bankaların karşılık oranları yahut diğer göstergeleri farklı ayarlanacak.
Bankacılık sistemi, finans sisteminin kaynaklarını daha verimli alanlara kanalize etmeye yardımcı olacak bu uygulama. Tasarrufları gerçek alana kanalize etmemizi sağlayacak. Uygulama kapsamında belirlenen alanlar, sabit olmayabilir. Yıllara nazaran alanlarda değişiklik olabilir.”
İhracatçıları çok önemsediklerine dikkat çeken Yılmaz, “Faiz oranları artırılırken reeskont kredileri artırılmadı. İhracatta örneğin kredi- iskonto oranı azami 25.93’te sabit tutuldu” dedi.
Son pakette de yeniden ihracatçılarla ilgili sevindirici bir gelişme olduğunu söz eden Yılmaz şöyle devam etti: “Meclisimize giden teklifte kurumlar vergisini üçe ayırmıştık. Mali kuruluşlara, bankacılara yüzde 30 kurumlar vergisi kelam konusu, olağan işletmeler yüzde 25 kurumlar vergisi ödemek durumunda.
İhracatçı firmalarda ise bu oran yüzde 20. Bundan ihracatçı firmalarımız direkt ihracat yaptığında istifade ediyorlardı. Lakin dış ticaret şirketleri aracılığıyla ihracat yapan, daha çok küçük ölçekli işletmelerimiz istifade edemiyorlardı. Artık getirdiğimiz düzenlemeyle dış ticaret şirketleri kanalıyla ihracat yapan KOBİ’ler de vergisel avantajdan istifade etmiş olacaklar.”
“Gri listeden çıkacağız”
Cevdet Yılmaz, toplumsal kredi notu uygulamasına sona basamağa gelindiğini söyledi. Yılmaz, 20 yıllık süreçte, her periyotta, çetelerle, mafyayla, kara parayla çaba ettiklerini, hiçbir periyotta bu önceliklerinin değişmediğini, bu bahislerde her devir tıpkı çabayı yürüttüklerini de kaydetti.
Türkiye’nin, Ekim 2021’de “gri liste” olarak da bilinen “artırılmış izlemeye tabi ülkeler” listesine dahil edilmesine de değinen Yılmaz, “Bir tek düzenleme eksiğimiz var, o da kripto paralar konusunda. Onunla ilgili de aslında belirli çalışmalar yapılıyor, o mevzularda da aşikâr adımlar atılacak. Türkiye haksız bir formda bu listelerde ve en kısa müddette buralardan çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu.
7 bin 500 TL’den az alanlar için çalışma
Milyonlarca çalışanı ilgilendiren taban fiyatla ilgili konuşan Cevdet Yılmaz, Taban Fiyat Tespit Komisyonu’nun mevzuat gereği aralık ayında çalışmalara başlayacağını duyurdu. Yılmaz şunları söyledi: “Bu yıl minimum fiyata yüzde 114 artırım yapıldı. Minimum fiyat artışı, enflasyonun çok üzerinde oldu. Üstüne bir de minimum fiyata kadar olan fiyatlara vergi muafiyeti getirildi. Bunun bütçeye maliyeti 500 milyar lira oldu. Minimum fiyat belirlenirken müzakereler, üçlü sistemle yürütülüyor.
Tarafların söyleyeceklerini görelim.” Emekli maaşlarına yönelik ocak artırımına da değinen Yılmaz, “Emekli maaşlarında gerçek olarak önemli artışlar oldu. Lakin son devirdeki enflasyon, emekli maaşında da tartışma yarattı. Personel emeklileri biraz daha az alıyor olağanda. Orayı dengelemek gerekiyor üzere bir durum var. 7 bin 500 lira altındaki maaşlar için bütçe imkanlarını zorlayarak elimizden geleni yapacağız. Lakin bunu yaparken sarsıntısı unutmamak lazım, enflasyonla çabayı unutmamak lazım” dedi.
