21. yüzyılın rekabet tertibinde ambalajda fark yaratan markalar fizikî ve dijital rafta da öne çıkarken bu durum yalnızca satın alma eğilimini teşvik etmekle kalmıyor birebir vakitte itibarlı bir algı oluşturma ve tüketicilerin markayla bağ kurma refleksini de beraberinde getiriyor.
Ürünü marka yapan temel dinamiklerin başında gelen ambalaj tasarımı, son yıllarda tüm büyük markaların yakın markajında yer alıyor. Gerek satın alma eğilimlerini etkilemesi gerek marka sadakati yaratması noktasında şirketlerin elini güçlendiren ambalaj tasarımı, bilhassa de dijital pazarlama karması içinde giderek daha fazla hareket alanı sunuyor.
Bugün markayı sattıran temel motivasyonun esere atfedilen kıymet ve ambalajla sağlanan itibar olduğuna dikkat çeken B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Yöneticisi Bürkan Çiftçigüzeli, pandemiyle birlikte artan dijital satın alma alışkanlıklarımızda ambalaj dizaynının tesirlerini anlattı.
Tasarımın gücünü yadsımamız mümkün değil
Her eser ambalajıyla hatırlanıyor Çağdaş vakitlerde yaşanan süratli tüketim kültürünün ambalaj dizaynını daha da kıymetli hale getirdiğini tabir eden Bürkan Çiftçigüzeli, “Binlerce benzeri eser, tüketiciler tarafından satın alınmak üzere raflarda bekliyor. Bölümü, segmenti, fonksiyonu ne olursa olsun bugün marketlerde birinci dokunduğumuz, dijital vitrinlerde birinci gördüğümüz şey ambalajlar ise burada dizaynın gücünü yadsımamız mümkün değil.
Aslında yapılan tüketici araştırmaları da ambalaj dizaynının karar verme sürecindeki tesirini gözler önüne seriyor. Bu noktada ambalajın tasarımı ne kadar güzel olursa, tüketici ve eser ortasındaki bağlantı de o kadar güçlü oluyor.
Tüketicilerin hayatlarında da yer ediniyor
Rekabetin lokal hudutları aştığı, dünyanın dijital bir harika markete dönüştüğü günümüzde ambalaj irtibatını efektif yapan markalar, tüketicinin zihninde yer edinirken, öbürleri rafın gerisinde kalıyor. Eseri müdafaa ve tanıtma fonksiyonunun ötesine geçen dizaynlar yalnızca dijital vitrinlerde değil, tüketicilerin hayatlarında da yer ediniyor.
Günün sonunda her eser ambalajıyla hatırlanıyor” dedi. Birinci 7 saniyede tasarım devreye giriyor Markaların dijital ya da fizikî olsun rafın karşısındaki tüketiciyi etkilemeleri için birinci 7 saniyenin kritik değer taşıdığını ve birinci izlenim makus olduğunda satın alma sürecinin gerçekleşmesinin güç olduğunu belirten Çiftçigüzeli şunları söyledi: “Artık karşımızda eskisi üzere bir satın alma süreci yok.
Satışlar beklenildiği kadar yüksek olmuyor
Artık dijital kanalları kullanan, ilgisi çabuk dağılan, alternatifleri karşılaştıran, ayrıntılıca araştıran tüketicilerden oluşan daha kompleks bir süreç var. Üstelik eserler pazarın en güzeli de olsa tüm muhtaçlıkları karşılayabilecek nitelikleri de bulunsa bu nu yansıtacak bir ambalajı yoksa satışlar beklenildiği kadar yüksek olmuyor.
Bu noktada dijitalin baş döndürücü suratını yakalamak, eseri sattırmak, bir sonraki satın almada hatırlanmak için ambalajların kalitesi öne çıkıyor. Tüketicinin inancını kazanan ambalajlar, birinci misyonu yerine getirerek tüketicinin ilgisini esere çekiyor.
Ambalajın kalitesi, kullanılan lisan, rengi ve eser ile olan görsel ahengi, dijital vitrinde yarattığı derinlikle birleşince satın almaya giden yol da kısalıyor. Bugünün pazar yeri olan dijital mecralarda dikkati çekebilecek kadar başarılı olan ambalaj dizaynları, sepete atılan eserin alınmasındaki kritik eşiktir. Bu eşiği geçenler, yıl sonunda satış amaçlarına daha rahat ulaşabilirler.”
