Emtia piyasasında, resesyon ve para siyasetlerine yönelik belirsizliklerle fiyatlamaların zorlaştığı bir hafta geride kaldı. ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin kelamla yönlendirmeleri ve resesyon kaygılarıyla geçen hafta emtia piyasasında dalgalı bir seyir izlendi.
Dolara olan talebin azalmasına rağmen ekonomik aktiviteye yönelik tasalar emtia piyasasını etkiledi. Emtia piyasasında, resesyon ve para siyasetlerine ait belirsizliklerle fiyatlamaların zorlaştığı bir hafta geride kalırken, analistler, piyasalarda fiyat baskılarının hafiflemeye devam edeceğine dair iyimserliğin sürmesine rağmen ekonomik görünüme ait daha fazla ispata muhtaçlık olduğunu tabir etti.
St. Louis Fed Lideri James Bullard, siyaset faizinde yüzde 5’e ulaşmak için olabildiğince süratli hareket edilmesi gerektiğini belirtirken, Cleveland Fed Lideri Loretta Mester de faizlerin yıl sonu için öngörülen yüzde 5,25-5,50 aralığının biraz üzerine çıkması gerektiğini söyledi. Boston Fed Lideri Susan Collins ise siyaset faizinin yüzde 5’in biraz üzerine çıkarılması ve bir mühlet orada tutulması gerektiğini bildirdi.
Diğer yetkililere kıyasla “güvercin” tondaki açıklamaları ile tanınan Fed Lider Yardımcısı Lael Brainard, enflasyonun sürdürülebilir bir halde yüzde 2’ye dönmesini sağlamak için para siyasetinin bir müddet daha kısıtlayıcı olacağı sinyalini verdi.
Fiyat baskılarının azalacağı beklentilerinin güçlenmesi ile Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yılın ikinci yarısında faiz artırımlarını yavaşlatabileceği söylentileri öne çıkarken, ECB Lideri Christine Lagarde’ın enflasyon maksadına ulaşana kadar faizleri artırmaya devam edeceklerini vurgulaması bu mevzudaki optimist beklentileri törpüledi.
Değerli metallerde düşüş eğilimi
Geçen hafta altın hariç kıymetli metallere düşüş eğilimi hakim oldu. 1.937,6 dolarla 22 Nisan 2022’den bu yana en yüksek seviyeyi test eden altının onsu, haftayı yüzde 0,4 artışla 1.926,9 dolardan tamamladı. Global çapta resesyon riski ve para siyasetlerinin seyrine ait kaygılar, yatırımcıların odağında kalmaya devam ederken, belirsizlikler altın fiyatlarını destekledi. Geçen hafta gümüş yüzde 1,4, platin yüzde 2,2 ve paladyum yüzde 3,5 kıymet kaybetti. Paladyum, resesyon kaygılarından en çok etkilenen emtia araçları ortasında yer alıyor.
Metallerde optimist hava
Geçen hafta metallere genel olarak optimist bir hava hakim olurken, analistler, baz metallerin yıla azalan stoklarla başladığını tabir etti. Tezgah üstü piyasada bakır yüzde 2,9, alüminyum yüzde 0,4, nikel yüzde 3,3 ve çinko yüzde 2,4 paha kazanırken, kurşun yüzde 2,2 düştü. 4,2911 dolara kadar yükselen bakırın libresi, resesyon telaşlarıyla 4,0681 dolara kadar gerilese de geçen haftayı yüzde 2,9 artışla 4,2192 dolardan tamamladı.
Şili’deki bakır madeni Antofagasta’nın üretimi geçen yıl yüzde 10 civarında düşerken, bakır ayrıyeten, Peru’da arza yönelik telaşlar, dolara olan talebin azalması ve Çin iktisadına yönelik optimistlikle yükseldi. Peru’daki Las Bambas madenine karşı yerli halkın yaptığı protestolar global bakır arzının yüzde 2’sini tehdit ediyor. Peru’nun üçüncü büyük bakır madeni Las Bambas, güvenlik telaşları nedeniyle 3 Ocak’tan bu yana bakır konsantresi teslimatı yapamıyor. Las Bambas, açıldığı 2016’dan bu yana çok sayıda şovun maksadı olurken, yerli kümeler, madencilik şirketleri tarafından kullanılan arazi ve yollar için daha fazla tazminat istiyor.
Alüminyum da Goldman Sachs Group’un metal için iddialarını yükseltmesinin akabinde arttı. Otomotivden elektroniğe kadar birçok alanda kullanılan alüminyumda, fiyatın Avrupa ve Çin’den gelecek taleple sert biçimde yükselmesi bekleniyor. Çin’de işlenmemiş alüminyum ithalatı artarken, ihracat da yükseldi.
Analistler, nikel arzının hudutlu ve pak güç üretiminde nikelin talep gören bir metal olduğunu vurguladı.
Enerji emtialarında karışık seyir
Enerji emtialarında geçen hafta karışık bir seyir izlendi. Brent petrol yüzde 2,5 artarken, New York Ticaret Borsası’nda süreç gören doğal gaz yüzde 7,2 azalış kaydetti. Brent petrol fiyatlarındaki yükselişte, sıkı Kovid-19 önlemlerinin kaldırıldığı Çin’de ekonomik aktivite ve petrol talebinin artacağına yönelik optimistlik tesirli oldu.
İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Çin’in iktisattan sorumlu Başbakan Yardımcısı Liu Hı, Kovid-19 önlemlerinin kaldırılmasının akabinde ülkede hayatın ve üretimin olağan seyrine döndüğünü tabir ederek, Çin iktisadı için 2023’te optimist bir tablo çizdi. Liu, yeni yılda ithalat, kurumsal yatırımlar ve hanehalkı harcamalarının artacağını öngördüklerini belirterek, Çin’in dışa açılma siyasetini ve piyasa iktisadı anlayışını sürdüreceğini de kaydetti.
Uluslararası Güç Ajansı (IEA), global petrol talebinin bu yıl günlük 101 milyon 720 bin varil ile rekor düzeye ulaşmasını bekliyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve IEA, yayımladıkları petrol piyasası raporlarında, Çin’deki ekonomik toparlanmayla birlikte global petrol talebinin 2023’te rekor düzeye ulaşacağı öngörüsünde bulundu.
Doğal gaz fiyatları ise ölçülü hava şartlarının sektörel olarak tüketimi dengelemesi, ülkelerin stokları süratli bir formda doldurmasıyla düşüş kaydetti.
Tarım emtialarında dalgalı seyir
Tarım emtialarında geçen hafta dalgalı bir seyir izlendi.
Chicago Ticaret Borsası’nda süreç gören buğday yüzde 0,1, soya fasulyesi yüzde 1,2 ve pirinç yüzde 0,2 bedel kaybederken, mısır yüzde 0,3 arttı.
Intercontinental Exchange’de (ICE) pamuk yüzde 5,5 ve kahve yüzde 1,7 bedel kazanırken, şeker yüzde 0,2 ve kakao yüzde 2,9 düştü.
Brezilya’da kahve yetişen alanlarda toprak nem oranının 7 yılın tepesine çıktığına dair haberlerle kahveye ait üretim kaygıları arttı ve kahve fiyatlarında yükseliş kaydedildi.
