Yüzde 164’e çıkan Medikal enflasyon primleri etkiledi

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Lideri Atilla Benli, “Medikal enflasyonun yüzde 164’e çıkması primleri de etkiledi. Fakat sigorta şirketlerimiz artan maliyet yükünün bir kısmını karşılayarak sigortalıların yanında olmaya devam ediyor” tabirlerini kullandı.

Benli, kasko ve trafik sigortaları üzere Hayat Dışı Branş’ın bir kesimi olan sıhhat sigortası eserlerinde prim hesaplamalarının, hasar frekansı ve tazminat yükünün yanı sıra geçmiş yıllardaki gelişmelere ve beklenen değişikliklere dayalı varsayımlardan yola çıkılarak oluşturulduğunu hatırlattı.

Benli, sigortacılığın, 12 ay boyunca kendisine tazminat üretecek eserin fiyatını, her gün artan maliyetlere nazaran adapte etme imkanından uzak olduğunu belirtti.

Maliyetler ve primler ortasındaki fark açıldı

Referans alınan kriterlerde uygulanan değişikliklerin ya da tarifeleri etkileyecek beklenmeyen gelişmelerin ve tıbbi gereçlerin fiyat standardizasyonundaki belirsizliklerin, sigorta şirketlerini, düzenlenen poliçeler açısından öngörülemeyecek maliyetlerle karşı karşıya bıraktığını belirten Benli, şunları kaydetti: “Sigorta şirketleri, özel sıhhat sigortasına ait hizmet alım kontratlarında Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yayımlanan referans tabloyu dikkate alıyorlar. Ocak 2022’de yüzde 36,1’lik

Zam açıklayan TTB, 1 Temmuz 2022’de ikinci kere artış yaparak mevcut artırım oranını yüzde 36,1’den yüzde 87,1’e çıkardı. Böylelikle maliyetler ve primler ortasındaki fark daha da açıldı.

Medikal enflasyon artış oranı yüzde 164’e çıktı

2023 yılına geldiğimizde ise TTB, 1 Ocak’ta katsayıları yüzde 41,4 oranında artırdığını duyurdu. Bu katsayı artışıyla birlikte Aralık 2021 tarihine nazaran medikal enflasyon artış oranı yüzde 164’e çıktı.

Ocak 2023 yılı aylık enflasyonunun bir evvelki ay ile birebir olacağı varsayımıyla tıpkı devirde TÜFE artışı ise yüzde 67 düzeyinde gerçekleşmiştir. Geleceğe yönelik enflasyon kestirimleri için TÜFE’yi takip eden sigorta kesimi, bu artışla bir arada büyük bir belirsizliğin ortasında bırakılmış oldu.” Böylelikle sigorta şirketlerinin tazminat yükünün arttığını ve öngörülebilirliğin olumsuz etkilendiğini belirten Benli, tüm bu gelişmelerin primlere de yansıdığını açıkladı. Pandemi süreciyle birlikte tüm dünyada yaşanan sıhhat krizine de değinen Benli, sigorta bölümünün bu süreçte elini taşın altına koyduğunu hatırlattı.

Bu sıkıntı periyotta de sigortalılarımızın yanında olduk

Benli, “Bildiğiniz üzere bölümümüz, teminat dahil olmayan Covid-19 için prim almamasına karşın; özel sıhhat, tamamlayıcı sıhhat ve yabancı sıhhat sigortalılarının tedavi masraflarını karşıladı. Böylelikle, her vakit olduğu üzere bu sıkıntı periyotta de sigortalılarımızın yanında olduğumuzu gösterdik” değerlendirmesinde bulundu.

Benli, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Pandemi riskleri bitmiş değil. Dünya Sıhhat Örgütü, bilhassa ABD ve Avrupa ülkelerindeki olay sayılarında artış tespit ettiğini açıkladı ve bilhassa uçak seyahatleri üzere riskin daha yüksek olduğu durumlarda maske takılması davetinde bulundu.

Sağlık sigortaları primlerinin belirlenmesinde ne tesirli oldu?

Sigorta dalımız de her türlü belirsizliğe karşın sigortalılarını destekleyen yaklaşımını sürdürüyor. Covid-19 ile ilgili tedavi masrafları hala şirketlerimiz tarafından karşılanıyor.

Sağlık sigortaları primlerinin belirlenmesinde tesirli olan en kıymetli faktörün medikal enflasyon, başka bir deyişle tabip fiyatları ile ilaç, tıbbi materyal fiyatlarındaki artışlar sonucu teşhis, teşhis ve tedavi maliyetlerindeki yükselişler olduğu söylenebilir.

Primler üzerinde dolaylı tesire sahipler

Öte yandan, taban fiyat artışı ve döviz kuru, çalışan fiyatlarını, tıbbi materyal fiyatlarını etkilediğinden primler üzerinde dolaylı tesire sahipler.

Buna rağmen, salgın sürecinde de görüldüğü üzere, bölümümüz her durumda sigortalılarına dayanak olmaya devam ediyor ve onların mağdur olmalarını engellemek için artış oranlarından kaynaklanan yükün bir kısmını üstleniyorlar.”